Göçebeler ve özgürlük
Martin Lings'in "Hazret-i Muhammed'in Hayatı" isimli kitabını okuyordum. Çöl ve özgürlük hakkında kısa ama çok ilginç bir bölüm vardı. O bölümü motomot değil kendi anladığım ve hatırladığım tarzda alıntılayacağım:
"Çölde veya geniş steplerde insan, mekanın hükmü altında değildir. Çadırını istediği yere kurabilir, istediği yerde konaklayabilir. Çadırını istediği zaman bozabilmesiyle de zamana hükmettiğinin farkındadır.
Zaman ve mekanın henüz belirmemiş olması nedeniyle, "yarın" bir hüsran olarak görünmez. Yarına ilişkin belirsizlik, bir stres ve tansiyon sebebi değil; tam tersi bitmeyen bir hayat kaynağı gibidir.
Şehirde ise zaman ve mekan kesin çizgilerle belirlenmiştir. Şehir insanı mahpustur. Bu ise çürümüşlük demektir.
Eski Araplar arasında asalet ile özgürlük birbirine sıkı sıkıya bağlıydı, ve özgürlüğün en duru temsilcisi göçebe bedevilerdi. Paygamberimiz zamanında, şehirli ailelerin bebeklerini, büyütmeleri için göçebe kabilelere vermelerinin nedenlerinden biri de onların bu özgür havayı tatmalarını istemeleridir."