Kıyametten önce?
Şeyh Abdulkadir Es-Sufi (Ian Dallas) müslüman oluşunu anlattığı Gariplerin Kitabı isimli kitabına şu öyküyle başlar:
...bir uzun sessizlikten sonra, si hamud elini kolumun üzerine koydu ve konuştu; kıyametin nasıl kopacağına ilişkin bir hikâye anlatılır. dünyanın muazzam kalabalığı gırtlağına kadar cehalete, şiddete ve cinnete gömülmüştür. kocaman milyonluk şehirlerden birinde iki halsiz ihtiyar kadın, unutulmuş, canlı cenazeye dönmüş görünüşleriyle bir köşeye büzülmüş bu bitip tükenmek bilmeyen korkunç sahneleri gözlemektedir. kadınlardan biri ötekine döner ve şöyle der,
"felaket, şunlara bak. her birimize bir bak. hiç bir şey anladığım yok. nedendir? bu büyük âlem, bu dünya, bu milyonlarca insan neden böyle aşağılık halde? anlamı ne bunun? bir bilen oldu mu hiç?"
uzun bir sessizlikten sonra, öbür kadın elini arkadaşının kolu üstüne koydu, şöyle dedi; "hatırlıyorum, henüz çok genç bir kızken, uzun, çok uzun zaman önce garip bir adam gelmişti şehrimize. bizim gibi paçavralar içindeydi ve sivri bir külâh vardı başında. hâlâ hatırlıyorum elini kolumun üstüne koyduğu zaman gözlerinde doğan sükûneti, o anda bana şöyle fısıldamıştı; la ilâhe illallah.."